26 Ekim 2011 Çarşamba

ORKESTRA ŞEFİ OLMAYA HAZIRMISINIZ

Belki başlıktan biraz korkmuş olabilirsiniz ama bunu herkes isterdi herhalde bütünüyle sizin yönettiğiniz , gözleriyle komutlarınızı izleyen bir orkestraya sahip olmak.Tamam o zaman sahip olalım evimizde kuralları biz koyalım bizim istediğimiz şekilde yönlensin her bir köşemiz.Orkestra şefi olmaya birlikte başlayalım o zaman.Size vereceğim fikirler uyguladığınızda yardımcı olur diye umuyorum.Her kadının rüyası olan; açınca hem tertipli olacak ,hep öyle kalacak ve en önemlisi, size kolay seçim yapmanızı sağlamak için tüm hazinenizi göz önüne serecek bir gardırop düzenlemesi yapmak için mimari bir dehaya ihtiyaç vardır.Bunları projelerim de yardımcı olsunlar diye araştırmıştım soradan bir blog açma isteğiyle resimleri burada sizlerede yardımcı olsun diye bildiğim ve öğrendiğim şekilde göstermeye çalışıcam.İlk önce sakladığınız giysileri kategorize edin. Etekleri, pantolonları, gömlekleri sınıflandırın ve birlikte asın. Hatta bunları renklerine göre açıklar ve koyular olarak da sıralayabilirsiniz.Dolapınızın bir çekmecesini kemerler için ayırın.



                                               

Dolabınız için farklı askı elemanları alın. Örneğin etekler için ve pantolonlar için farklı.


Farklı boylarda bulunan etek, gömlek, ceket gibi kıyafetlerinizi dolap içinde gruplandırmalısınız. Eğer  dolabınız iki katlıysa üst kata kısaları alt kata uzun kıyafetlerinizi asmanız daha doğru olur.

 Katlamak,asmak,kombinlemek,aradığını bulmak bunlar zor gibi gözükür bazen kalsın daha sora boş bir anımda herşeyimi düzenliceğim diye sözler söylemeye başlarız üstümüze üstümüze yığıldığında elbiseler.
İşte o zaman kıyafet ve aksesuarlarımızı en pratik şekilde buluşturan giysi dolaplarımız,her saatinde kullanılan bir alan aslında.Güne başlarken ve sonlandırırken uğradığımız bu sessiz odalar aslında en yakın arkadaşımız, sırdaşımız.

DUVARINI CANLANDIR

Duvarlarımızı canlandırmaya hazırmıyız ? Belki ilk başta şaşırtıcı gelebilir bu sölediğim fakat ben bu konuda çok cidiiyim.Söylemek istediğim kendi seçtiğin bir DUVAR KAĞIDI ile odanın duvarını canlandırmak.

Duvar kağıtları 80′li yıllara damgasını vurmuş o dönemde büyük patlama yapmıştı. 90′larda saten boyanın moda olmasıyla duvar kağıtları demode olmuştur. 2010 yılında yeniden trend olan duvar kağıtları iç mekanların tercih edilen bir ürünü oldu.Kendi odamı yenilemeye karar verdiğimde duvar kağıdı arayışlarım başlamıstı bir çok mağaza gezdim ve zaten bir süre sora aynı kataloglara baktığımı farkettim.


Herkes evinin istediği bir köşesine bu tip uygulamar yapabilir bu şekilde evimiz daha sıcak ve yaşıyor hala gelir bundan emin olabilirsiniz.Belki mutfağınız, belki oturma odanız,belkide kendi odanız uygulama yapıcağınız her duvar olmasa da bir tek yüzüne uygulandığında söylediğim canlılığı yaşıyor olacaksınız.Ben daha çok dokunduğumda hissetiğim duvar kağıdı fonlarını çok sevdim ve beyendim zaten onlardan birinide uyguladım hatta bir çok yakınımada uygulattım.



DOKUDAN VE RENKLERDEN kaçmayın onları hayatınıza sokun.Unutmayın ki ;Aslında Başarı Ayrıntıda Gizlidir. Ayrıntıları ne kadar iyi kullanırsanız renk uyumuda o kadar iyi bir şekilde ortaya çıkacaktır. Sadece düşünün ve hayal edin.